İçeriğe geç

Böcek ve haşere ne demek ?

Böcek ve Haşere: Bir Aile, Bir Gece, Bir Karar

Bir gece, yağmurun şiddetiyle sokağınızda kalp atışlarınızı duyabileceğiniz bir sessizlik çökmüşken, evin içinde bir hareketlenme başladı. O anı hatırlıyorum. Kırık dökük sesler… Kimi yerde ince bir çıtırtı, kimi yerde “ay, ne bu şimdi?” diyerek masumca şaşırdığınız bir hışırtı. İnanın, o geceyi bir daha unutamadım. Evet, bu bir hikaye, ama hepimizin içinde gizli bir gerçeği bulabileceğimiz bir hikaye.

Evde ben ve sevgilim, her zamanki gibi rahat bir akşam geçiriyorduk. Dışarıdaki yağmur, evin içinde sıcak bir ortam yaratıyordu. Sessizce, bir fincan kahve eşliğinde birbirimize bakıyorduk. Derken, o an geldi. O an… O korkunç an!

Evin bir köşesinden, duvarda hızla hareket eden küçük bir gölge fark ettim. Bir böcek! Yavaşça bir yudum aldım kahvemden ve kendimi rahatlatmaya çalıştım. Fakat kalbim hızla atmaya başladı. Herkesin yaşadığı o anı çok iyi biliyorum. O böcek, hiç beklemediğiniz bir şekilde evinizin içine girdiğinde, sanki dünya tüm ağırlığını üzerine yüklermiş gibi hissediyorsunuz.

İşte burada, erkeklerin “çözüm odaklı” yaklaşımı devreye girdi. Sevgilim, biraz da alaycı bir şekilde gülümsedi ve “Hadi bakalım, bu iş bende” dedi. Ne yapacağını az çok biliyordum, çünkü zaten daha önce de benzer bir durumda terlik elinde süngü gibi bir şeyle böcek kovalamıştı. Adeta bir strateji savaşı gibiydi. Terlik elinde, böceğin peşinden koşarken, “Hedef alındı!” diyerek stratejik bir şekilde saldırıya geçiyordu.

Ama ben, işte burada devreye girdim. Kadınlar, haşerelere karşı bazen çok daha empatik bir yaklaşım gösterir, bunu fark ettim. Sevgilim terliği kaldırıp böceğe doğru atmaya çalışırken, ben bir adım geri çekildim ve ona dikkatle bakmaya başladım. Böcek, o kadar masum, o kadar çaresizdi ki… Belki de bir yuva arıyordu. Belki de yalnızca su arıyordu, kim bilir.

“Buna üzülmemeliyim,” dedim içimden, ama böceğin kararsız hareketleri, bana aslında “bunu öldürmemen gerek” diyordu. Ne garip değil mi? Bir evin içinde bir böcek, bir insanın ruh halini bile etkileyebilecek kadar güçlü olabiliyor. Ben, sevgilime “Bekle, belki onu dışarıya çıkarabiliriz” dedim. Tıpkı bir ilişkide olduğu gibi, bazen karşımızdaki varlıklara biraz anlayışla yaklaşmamız gerekebiliyor. Sevgilim başını iki kez sallayıp, terliği elinden bıraktı.

İçimde bir huzur belirdi. Böceği nazikçe, bir kağıt ve bir karton yardımıyla camdan dışarıya çıkardım. O an, sanki evin içindeki gerilim de kayboldu. Çünkü bu, sadece bir böceği kurtarmak değildi; aslında bir insanın, bir başkasına empati göstermesi, hatta bazen korkularını geride bırakıp yumuşak bir yaklaşım sergilemesiyle ilgiliydi.

Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımları çoğu zaman pratik ve hızlıdır. Ama kadınlar, bazen o çözümün arkasındaki duyguyu ve ilişkiyi görme eğilimindedirler. O gece, sevgilim bana “Bazen senin gibi görmek gerek” diyerek gülümsedi. “Evet, belki de bazen bir böceğe bile empati göstermek gerekir” diye düşündüm. Aslında o kadar da küçük değiliz, hepimiz birer parça varız, her şey bir bütün.

Gecenin sonunda, böcek huzur içinde dışarıya uçtu. Sevgilim ve ben, o an birbirimize sarılarak birbirimize güldük. Evimizdeki bu küçük an, aslında çok büyük bir şeyin simgesiydi. Karşımızdaki, en küçük bir varlık bile olsa, bazen ona yumuşak bir şekilde yaklaşmak gerekebilir.

Hikayenin sonunda şu soruyu sormak istiyorum: Böcek ve haşerelere yaklaşımınız nasıl? Onları nasıl görüyorsunuz? Bir böcek gördüğünüzde, duygularınız ne oluyor? Yorumlarda, kendi deneyimlerinizi paylaşarak bu konuyu birlikte tartışalım!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
jojobetholiganbet girişcasibomcasibomhiltonbet güvenilir mi