Veznenin Kökü Nedir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir İnceleme İstanbul’un kalabalık sokaklarında, her gün binlerce insan bir noktadan bir noktaya gitmek için yürür, koşturur, bir şeylere yetişmeye çalışır. Toplu taşımada, bir işyerinde, bir kafenin önünde gözlemlediğimiz her an, toplumsal yapının, kimliklerin ve bu kimliklerle şekillenen ilişkilerin izlerini taşır. Veznenin kökü nedir? Bu basit gibi görünen bir sorudan yola çıkarak, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektifinden bir analiz yapmak istiyorum. Kökü nerede başlar? Hangi gruplar daha fazla etkilenir? Herkes aynı koşullarda mı bu soruyu sorar? Veznenin Kökü Nedir? Toplumsal Cinsiyet Perspektifiyle Bakış Sokakta, özellikle toplu taşımalarda, kadınların…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Polis Mi Daha Yetkili, Asker Mi? Herkesin Fikrini Söylemesi Gereken Bir Soru İzmir’de yaşıyorum, sosyal medyada aktifim, her konuda fikrim var, tartışmayı seviyorum. Öyle ki, bu soruya odaklanmadan duramadım: “Polis mi daha yetkili, asker mi?” Bu soruyu hem biraz eğlenceli, hem de ciddi bir şekilde ele almak istiyorum çünkü aslında basit bir “yetki” meselesinin ötesinde, toplumun nasıl şekillendiğine dair derin bir sorgulama içeriyor. Kimi zaman polisi, sokaklarda halkın güvenliğini sağlayan “adaletin bekçisi” olarak düşünürken, asker daha çok savaşa giden, içeriye yönelik bir tehditten bahsedildiğinde devreye giren “güç” olarak algılanabiliyor. Ama burada esas mesele, bu yetkilerin hangi koşullarda ve ne kadar…
Yorum BırakPlak Kaç Saat Takılır? Farklı Yaklaşımlar ve Bakış Açıları Plak dinlemek, teknoloji ve müzik meraklıları için özel bir deneyimdir. Fakat, bu özel deneyim, çoğu zaman pratik bir soruyla karşı karşıya kalır: Plak kaç saat takılır? Çoğu kişi bu soruya sadece müzik dinleme süresi olarak yaklaşır, ancak aslında bu soru, farklı açılardan tartışılabilir. Bir mühendis olarak baktığınızda, bu soruya teknik bir yanıt verilebilirken, duygusal bir perspektiften yaklaşınca tamamen farklı bir anlam kazanır. Peki, plak ne kadar süreyle çalabilir? Hem mühendislik açısından hem de insani bakış açısıyla bunu incelemeye ne dersiniz? İçimdeki Mühendis: Teknik Bakış İçimdeki mühendis şöyle diyor: “Plaklar, belirli bir…
Yorum BırakPanik Atak Tansiyonu Nasıl Düşürülür? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış Panik Atak ve Toplumsal Yapılar İstanbul’un kalabalık sokaklarında yürürken, bazen kendimi yabancı gibi hissediyorum. Ne kadar tanıdık olursa olsun, o yoğun kalabalık içinde insanları izlerken, herkesin hayatındaki farklı zorlukları görmek mümkün. İnsanlar hep bir yerlere yetişmeye çalışırken, bazılarının adımlarında bir aciliyet, bazılarınınsa hızı sadece panik. İstanbul’da toplu taşımada, iş yerlerinde ya da sokaklarda karşılaştığım her an, panik atak ve buna bağlı tansiyon sorunlarının ne kadar toplumsal ve çeşitlilikle ilgili olduğunu daha iyi anlıyorum. Panik atak, insanların fiziksel ve duygusal sınırlarını zorlayan, ani ve şiddetli korku, endişe…
Yorum BırakMünir Güzel Nereli? Geleceğe Dönük Vizyoner Bir Bakış Teknolojiye olan ilgim, günümüzün hızla değişen dünyasında pek çok soruyu gündeme getiriyor. Yaşam tarzımız, işlerimiz, ilişkilerimiz, daha da önemlisi kim olduğumuz ve nereden geldiğimizin anlamı… Bu bağlamda, “Münir Güzel nereli?” sorusu oldukça ilginç bir soruya dönüşüyor. Hem kişisel olarak hem de toplum olarak, geçmişimizle olan bağımızın gelecekteki yolculuğumuza nasıl etki edeceğini düşünüyorum. Kendi hayatımdan ve çevremden örnekler vererek, 5-10 yıl sonra bu tür soruların nasıl şekillenebileceğini merak ediyorum. Gelecekteki Kimlik ve Aidiyet: Münir Güzel Nereli? Günümüz dünyasında, kimlikler bir zamanlar belirgin ve sabitti. Kişinin kökeni, doğduğu yer, ailesi gibi unsurlar doğrudan kimlik…
Yorum BırakHackerlar Hangi Dilleri Kullanır? Bir Antropolojik Perspektif Dünya genelinde, toplulukların kimlikleri, kültürleri, dilleri ve ritüelleri farklılık gösterir. Her bir toplum kendi değer sistemini, inançlarını ve iletişim biçimlerini zaman içinde geliştirirken, bu faktörler bireylerin yaşam biçimlerini şekillendirir. Ancak bir grup insan var ki, hem kendilerine ait bir kimlik oluşturmuş hem de kendi dilini geliştirmiştir: hackerlar. Peki, hackerlar hangi dilleri kullanır? Bilgisayar dünyasının bu gizemli ve kültürel olarak derinleşmiş topluluğunu, dil ve kültür bağlamında incelemek, modern toplumların dijitalleşmiş yüzünü daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Bir hacker, sadece teknik bilgiye sahip bir birey değil, aynı zamanda bir kültürün parçasıdır. Hacker kültürü, ideolojiler, semboller,…
Yorum BırakEfsane Gerçek Mi? Gerçekten Mi, Yoksa Hayal Mi? Bir insan, 25 yaşına geldiğinde hayatının her anını “efsane” olarak mı yaşayacak? Yoksa her şey, sadece anlık bir hayal kırıklığı ve biraz fazla düşünce mi? Ben, 25 yaşında, İzmir’de yaşayan, arkadaş ortamında sürekli espri yapan ama içten içe her şeyi fazla düşünen bir genç yetişkinim. Çoğu zaman, bir olay ya da durum “efsane” gibi görünse de biraz derine inince aslında “gerçek”ten ne kadar uzak olduğunu fark ediyorum. Ya da belki de bu da bir efsanedir ve gerçeği görmek için daha fazla kahve içmem gerekiyor. Kim bilir? Gerçekten Efsane Misin, Yoksa Hızlıca Unutulan…
Yorum BırakEski Türkçede Uyku: Bir Antropolojik Perspektif Kültürlerin Çeşitliliği Üzerine Bir Antropolojik Keşif Dünyanın dört bir yanındaki farklı kültürlerde uyku, sadece bir biyolojik ihtiyaç olmanın ötesinde, bireylerin kimliklerini, topluluk yapılarını ve toplumsal ritüellerini şekillendiren derin anlamlar taşır. Uyku, insanlık tarihinin her döneminde, hem gündelik yaşamın bir parçası hem de çeşitli ritüel ve sembollerle biçimlenmiş bir olgu olmuştur. Eski Türkçe’de uyku, bu kültürel perspektiften bakıldığında, sadece bir dinlenme durumu değil, aynı zamanda toplumun sosyal yapısını, inançlarını ve kimlik algısını da şekillendiren bir olgu olarak karşımıza çıkar. Eski Türkçede Uyku: Anlamı ve Kültürel Yansıması Eski Türkçede, uyku kelimesi çeşitli anlamlar taşımaktadır. Bu kelime,…
Yorum BırakEn Eski Mitoloji Hangisidir? Toplumsal Yapıların ve Bireylerin Etkileşimi Bir araştırmacı olarak, tarih boyunca toplumların kendilerini anlamlandırma biçimlerinin büyük bir kısmının mitoloji ve efsaneler aracılığıyla şekillendiğini fark ettim. Mitolojiler, sadece eski toplumların hayal gücünün ürünü değil, aynı zamanda toplumsal yapıların, bireylerin değer yargılarının ve toplumsal normların da yansımasıdır. Bugün, en eski mitolojilerin izlerini sürerken, bu anlatıların ne şekilde toplumsal normlara, cinsiyet rollerine ve kültürel pratiklere dayandığını anlamaya çalışacağım. Peki, en eski mitoloji nedir? Bu mitolojiler bize toplumsal yapılar hakkında ne tür bilgiler sunar? Bu yazıda, bu sorulara sosyolojik bir bakış açısıyla yanıt arayacağız. Mitolojilerin Toplumsal Yansıması Mitolojiler, insanlık tarihinin derinliklerine…
Yorum BırakBilmediğini Bilmek: Felsefi Bir Yolculuk Felsefede, “bilmediğini bilmek” ifadesi, bilgiyi ve anlamı sorgulamanın, bir insanın varoluşunun temel taşlarından biri olduğunu hatırlatan bir derinlik taşır. Platon, Sokratik yöntemle bilgiye dair bilinçli bir kaygıyı, “bildiğini bilmek ve bilmediğini bilmek” olarak özetlemişti. Ancak, bu düşünceyi daha da derinleştirerek, bilmediğimizi bilmek, aslında insanın kendi sınırlılıklarıyla yüzleşmesi ve bunları kabul etmesinin bir yolu olabilir. Peki, bu felsefi kavram, etik, epistemoloji ve ontoloji gibi temel felsefi alanlar ışığında ne anlam taşıyor? Bilmediğini Bilmek: Epistemolojik Bir Yansıma Epistemoloji, bilgi teorisinin temelini atarken, bilgiye dair “gerçekten neyi bildiğimiz?” sorusunu sorar. “Bilmediğini bilmek,” epistemolojik bir bakış açısıyla, bilginin sınırlılığını…
Yorum Bırak